Düşündüren Ayetler

29.09.2016 15:01

 

"O gün, her toplulugu kendi imamıile beraber çağıracağız..." İsra Suresi, 71 

Bu ayet indiginde, müslümanlar Peygamber (saa)'e sordular:

Ya Resulullah, bütün insanların imamı sen degil misin?" Peygamber Efendimiz (saa) buyurdu ki:"Ben bütün insanlara Allah tarafindan gönderilmis bir peygamberim. Lakin benden sonra insanlarin üzerine Ehl-i Beytimden imamlar olacaktir,fakat bunu küfür ve dalalet ehli taraftarlari ile birlikte tekzib edip, onlara zulmedeceklerdir!!. Her kimEhl-i Beyt imamlarını (a.s) sever, onlar tabi olup tasdik ederse iste o kişi bendendir ve benimle beraber olup beni bulacaktir!!! Her kim onlari tekzib eder ve onlara zulmederse benden değildir ve ondan uzak olacağım.

 

ALLAH'IN SIFATLARI

34. İlke:

Allah Teala'nın zatı sonu olmayan bir gerçek olduğu, eşi ve benzeri bulunmadığı için insan, Allah'ın zatının künhünü idrak edemez; ancak buna rağmen O'nu cemal ve celal sıfatlarıyla tanıyabilir.

Cemal sıfatlarından maksat, ilim, hayat ve irade gibi Allah Teala'nın sahip olduğu mükemmellikleri gösteren sıfatlardır.

Cemal sıfatlarından maksat ise, Allah Teala'nın kendileriyle tavsif edilmekten yüce olduğu sıfatlardır. Çünkü bu sıfatlar, sıfatlandırdıkları şeyi eksik, noksan, aciz ve güçsüz olduğunu göstermektedirler; oysa Allah Teala, mutlak gani olup her türlü kusur ve eksiklikten münezzehtir. Cisim olmak, bir mekanı bulunmak, bir zamanda yer almak ve parçalardan oluşmak gibi şeyler bu sıfatlardandır. Bazen bu sıfatlar subutî ve selbî sıfatlar diye de ayrılmaktadırlar; ama her iki tabir de aynı şeyi ifade etmektedir.

35. İlke:

Tanıma konusunda, gerçekleri tanımanın temel yollarının his, akıl ve vahiy olduğunu söyledik. Allah'ın celal ve cemal sıfatlarını tanımak için de bu iki yoldan yararlanılabilir.

1- Akıl: Varlık alemini ve ondaki Allah'ın yaratıkları olan gizli simge ve sırları incelediğimizde Allah Teala'nın sahip olduğu mükemmelliklere ulaşmaktayız. Acaba bu büyük yaratılış sarayının bilinçsiz, güçsüz ve iradesiz yapıldığı düşünülebilir mi?! Kur'an-ı Kerim bu konuda aklın hükmünü teyit etmek için alemdeki ve canlardaki yaratılış nişanelerini incelemeye davet ederek şöyle buyuruyor:

"De ki: Göklerde ve yerde olanlara bakın!" (Yunus, 101)

Elbette tabiat alemini incelerken, akıl bu yolu hissin yardımıyla katetmektedir. Şöyle ki, ilk önce his hayretle objeyi idrak etmekte, sonra da akıl yaratığın insanı hayrete düşürmesini onun yaratıcısının azamet ve cemalinin nişanesi saymaktadır.

2- Vahiy: Kesin deliller peygamberlik ve vahyi ispatlayıp Kitab ve peygamberin söylediklerinin tümünün Allah Teala tarafından olduğu anlaşıldıktan sonra, doğal olarak Kitab ve sünnette geçenler Allah'ın sıfatlarını tanımada insanoğluna kılavuzluk edebilir. Bu iki mercide Allah Teala en üstün sıfatlarla tavsif edilmiştir. Bu konuda Kur'an-ı Kerim'de Allah Teala için 135 isim ve sıfat sayıldığını bilmek yeterlidir; bunların en önemlilerinden biri ise şudur.

"Öyle Allah ki O'ndan başka ilah yoktur. Görülmeyeni ve görüleni bilendir. O çok esirgeyen, çok acıyandır. O, öyle Allah'tır ki O'ndan başka tanrı yoktur. Pahişahtır, mukaddestir, selam (esenlik veren), mümin (güvenlik veren), müheymin (gözetip koruyan), aziz (üstün, galip) cebbar (istediğini zorla yaptıran), mütekebbir (çok ulu)dur! Allah (puta tapanların) artık koştukları şeylerden münezzehtir. O, yaratan, vareden, (varlığa getirdiklerine) şekil veren Allah'tır. En güzel isimler O'nundur. Göklerde ve yerde bulunanların hepsi O'nun şanının yüceliğini anlar. O, aziz (mutlak galip), hakim (hükümdar, her şeyi hikmetle yapan)dır." (Haşr, 22-24)

Burada şunu da hatırlatmamız gerekir ki, Allah'ın sıfatlarını tanıma konusundan sakınanlar gerçekte "muattala" grubundandırlar; çünkü insanı akıl ve vahyin yönelttiği yüce maariften mahrum etmektedirler ve eğer böyle bir maarif hakkında bahsedip konuşmak yasak olursa, Kur'an-ı Kerim'de bu kadar sıfatın sayılmasına ve onların üzerinde düşünmeye emredilmesine hiç gerek kalmazdı.